Belirli süreli iş sözleşmelerinde sürenin bitmesinin sonuçları nelerdir?
İş Kanununda belirtildiği üzere, belirli süreli iş sözleşmesi, belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak yapılan bir sözleşmedir. Belirli süreli iş sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadıkça, sürenin dolması ile kendiliğinden sona erer. Ayrıca, taraflardan birinin fesih bildiriminde bulunmasına gerek yoktur.. Bunun gibi, sözleşme yukarıdaki unsurların gerçekleşmesiyle de son bulur.
Belirli süreli sözleşme, süresinin bitiminden sonra örtülü olarak sürdürülüyorsa, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Ancak, esaslı bir sebebin varlığı halinde, üst üste belirli süreli sözleşme kurulabilir.
Sürenin bitimi ile sözleşmenin sona ereceği yolundaki Kanun hükmü aksinin kararlaştırılabileceği ibaresini taşımakta ve emredici bir kural niteliğinde bulunmamaktadır. Şu halde, belirli süreli iş sözleşmesinde sözleşmenin sona ermesi, bunun belirli bir süre önceden bildirilmesine bağlı tutulabilir. Nitekim 430. maddesinin son fıkrasına göre, sözleşmenin fesih bildirimiyle sona ereceği kararlaştırılmış ve iki taraf da fesih bildiriminde bulunmamışsa sözleşme belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Böyle bir bildirim olmazsa sözleşme sürenin dolması ile sona erer. Aynı maddenin başka bir hükmüne göre, taraflardan her biri, on yıldan uzun süreli hizmet sözleşmesini on yal geçtikten sonra, altı aylık fesih bildirim süresine uyarak feshedebilir. Fesih, ancak bu süreyi izleyen aybaşında hüküm ifade eder (m. 430/111).