İşçiye küfredilmesi, işçiye haklı nedenle fesih hakkı verir mi?
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştinnez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
İşçinin ya da ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak söz, davranış veya eylemin, işverenin diğer bir işçisi tarafından gerçekleştirilmiş olması, kural olarak işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı vermez. Ancak, şeref ve namusa dokunan söz ve davranışlardan haberdar olan işverenin, eylemin tekrarlanmaması yönünde gerekli önlemleri alması, işçiyi gözetme borcunun gereği olarak zorunludur.
“Yavuz isimli kişinin işyerinde genel müdürün danışmanlığını yapması, şirket kurucusunun oğlu olması vc işveren vekili gibi hareket etmesi, işyerinde insan kaynakları müdürü olarak çalışıp 4 yıl kıdemi olan bir kişinin hiçbir sebep yokken tazminatlarını alamayacak şekilde işini bırakmasının olağan yaşam kurallarına aykırı olması birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davacı (karşı davalı) tarafından İş Kanunu’nun 24/II-b maddesi uyarınca haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedildiği sonucuna varılarak davacının (karşı davalının) kıdem tazminatı isteğinin kabulüne ve karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacı (karşı davalı) işçi tarafından yapılan feshin haksız kabul edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 9.HD. 14.01.2013 gün, 2010/39298 E, 2013/265 K)