Kamu kurumlarında çalışan işçilerin fazla mesai taleplerine ilişkin yargıtay kararları
“…Somut olayda, davacının şoför olarak çalıştığı tespit edilerek tanık beyanları doğrultusunda genel tatil ve fazla çalışma alacakları kabul edilmiştir.
Davalı bir kamu kurumu olup işçi çalıştırma ve çalışma usullerinin kayıtlara dayanması gerekliği kabul edilmelidir. Buna göre işyeri kayıtları özellikle varsa fazla mesai çizelgeleri, işyerine giriş çıkış kayıtları, görevlendirme yazıları, ücret bordroları getirtilip yukarıda belirtilen yasal ve hukuksal gerekçelere göre incelenip değerlendirilmelidir.
Neticede getirtilen kayıtlar ile ispatlandığı takdirde dava konusu fazla çalışma ücret alacağı isteğinin kabulüne karar verilmelidir. Soyut tanık beyanlarına dayanarak eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir”.(Yargıtay 9.HD 28.02.2012 gün, 2012/4595 E, 2012/6291 K.)
“…Somut olayda, mahkemece dosya arasında bulunan bordrolarda fazla çalışma ücreti ödendiği iddia edilmiş ise de bordrolar üzerinde davacının herhangi bir imzasının bulunmadığı, bu fazla çalışma ücretlerinin davacıya ödendiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığından bordrolar delil niteliğinde sayılmamış, tanık beyanları doğrultusunda fazla çalışma alacağı kabul edilmiştir. Davalı bir kamu kurumu olup işçi çalıştırma ve çalışma usulleri kayıtlara dayalıdır. Nitekim davalı işveren tarafından muntazam olarak düzenlenmiş puantaj kayıtları ve bordrolar dosyaya sunulmuştur. Davalı Belediye kayıtları resmi kayıt niteliğindedir. Puantaj kayıtlarında davacının fazla çalışmaları gösterilmiş, bordroda tahakkukları da yapılmıştır. Davacıya alacakların ödenip ödenmediği banka kayıtları da getirilerek değerlendirilmeli sonucuna göre davalıya yemin teklifi delili de hatırlatılarak bir karar verilmelidir”.(Yargıtay 9.HD. 15.05.2012 gün, 2012/16593 E, 2012/17141 K.)
“Davalı Belediye bir kamu kurumu olup, gerektiğinde işyeri kayıtları mahallinde incelenerek, tanıklar da yeniden dinlenmek suretiyle davacının çalışma şekli ve haftanın kaç günü mesai yaptığı saptanıp yukarıdaki ilkeler doğrultusunda haftalık fazla çalışma hesabı yapılarak sonuca gidilmelidir. Ayrıca hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde resmi kurumda ne şekilde çalışıldığı da yine kuşkuya yer verilmeyecek şekilde ortaya konulmalıdır. Davacının tüm çalıştığı dönem itibariyle yıllık izin ücreti hüküm altına alınmış ise de davacının çalışılan tüm dönemde hiç izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu itibarla yukarıda açıklandığı üzere resmi kurum olan davalının işyeri kayıtları incelenmeden hüküm kurulması isabetsiz olup belirtilen nedenlerle eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 9.HD. 06.02.2013 gün, 2010/44234 E, 2013/4542 K)
“…Somut olayda; mahkemece toplanan deliller yeterli olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporu da denetime elverişli değildir. Davalı asıl işveren belediye bir kamu kurumu olup, salt tanık beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. Gerektiğinde keşif yapılarak işyeri kayıtları mahallinde incelenmek suretiyle, gerek davalı belediyenin gerekse davalı şirketin bu kayıtlarının tamamı incelenerek, kayıtlar esas alınıp, davacının fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağının bulunup bulunmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekirken yukarıda belirlilen ilke kararları ile bağdaşmayacak şekilde ve değinilen alacakların fahiş miktarda hüküm altına alınması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir”. (Yargıtay 9.HD. 20.02.2013 tarih, 2010/46901 E, 2013/6253 K)