İşçinin ücretinin değiştirilmesi haklı nedenle fesih sebebi midir?
İşçinin ücretinin, işveren aleyhine değiştirilmesi, düşürülmesi gibi durumlar, İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca işçiye haklı nedenle fesih hakkı verir. Bu gibi durumlarda, iş akdini fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanabilecektir.
Aşağıda, Yargıtay’ın bu konuda vermiş olduğu bir kısım emsal karar özetleri yer almaktadır.
“….Davacının istifa dilekçesi vermesi, ücretinin düşürülmesi ve ihtisas olmayan tır sürücülüğü yapmaya zorlanmasından kaynaklanmaktadır. Sırf ücretin düşürülmesi işçiye iş akdini feshetme yetkisi vermektedir. Bu durumda iş akdinin davacı tarafından haklı feshedildiğinin kabulü ile kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddedilmesi hatalıdır.”(9.HD 2008/3116 E. 2009/14779 K. 28.05.2009)
“….Somut olayda; dosyada 22.07.2006 tarihli davacının “ücretinde indirim yapılması teklifi üzerine işten kendi isteği ile ayrıldığı” beyanını içeren dilekçesi mevcuttur.
Dilekçenin davacıya gösterilerek aidiyetinin tespit edilmesi, dilekçenin davacıya ait olduğunun saptanması halinde ise iş sözleşmesinin İş Kanununun 22. maddesi uyarınca davacı tarafından haklı nedenlerle feshedildiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda ihbar tazminatının haksız feshe muhatap olan tarafından talep edilebileceği dikkate alındığında davacının feshi haklı da olsa ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.” (9.HD. 2010/1147 E. 2012/9911 K. 26.03.2012)
“….Somut olayda mahkeme tarafından davacının iş sözleşmesini iş şartlarındaki aleyhe değişiklik nedeni ile kendisinin feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı yanında ihbar tazminatı da hüküm altına alınmıştır.
Ancak dosya kapsamına göre işverenin tek taraflı uygulaması ile işyerinde uygulanmakta olan aylık garanti ücret sisteminden parça başı ücret sistemine geçtiği, aleyhe durum yaratan bu değişikliği kabul etmeyen davacının haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi yerinde ise de, ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.”( 9. HD 2009/24971 E. 2011/39195 K. 24.10.2011)