Kıdem tazminatı hesabında ikramiyenin etkisi nedir?
İşyerinde ikramiye uygulaması mevcutsa, ihbar ve kıdem tazminatının hesabında, ikramiye, 365 e bölünerek bir güne düşen miktar belirlenmelidir. Özetle, kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücretin hesabında ikramiye ve benzeri parasal hakların fesihten geriye doğru bir yıl içinde ödenen miktarlarının tespit edilerek toplanması, sonra 365’e bölünerek bir güne düşen miktarının bulunması gerekir.
Eğer ikramiye, maaşa dahil edilerek ödeniyorsa, giydirilmiş ücret adı altında ikramiyenin bir daha eklenmesi, mükerrer hesaplama anlamına geleceğinden, yapılan hesaplama hatalı olacaktır.
“…Davacı, yıllık ikramiye ödemelerinin giydirilmiş ücrete dahil edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise işçilerine yıllık ikramiye ödemesi yaptığını kabul etmekle birlikte, ikramiye ödemelerinin 2011 yılının Mayıs ayında kaldırılarak bundan sonraki dönemlerde aylık ücrete eklendiği savunulmuştur. Mahkemece, ödenen yıllık ikramiyenin işçinin aylık ücretine dahil edildiği savunmasına değer verilmemiş, kıdem tazminatının hesaplanmasında esas alman giydirilmiş ücrete ikramiye ödemesini ekleyerek hesap yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Hükme esas alınan bu bilirkişi raporunda. Nisan 2011 bordrosunda davacının saat ücretinin 3,54-TL iken Mayıs 2011 bordrosunda 4,72-TL’ye yükseltildiği ancak bu artışın nedeninin ikramiye uygulamasına bağlı olup olmadığına ilişkin bir açıklama bulunmadığı, bu nedenle ikramiye ödemesinin giydirilmiş ücrete dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ne var ki; bordroların tetkikinde davacıya en son aylık 265,50 TL tutarında ikramiye ödemesi yapıldığı, 2011 yılının Mayıs ayında ise ikramiye ödemesi başlığı altında bir tahakkuk olmadığı, ancak davacıya saat başı ödenen ücrette 1.18 TL’lik bir artış olduğu, bu miktarın da ayda 265,50 TL ‘ye karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalı işveren tarafından yapılan ikramiye ödemesinin 2011 yılının Mayıs ayı itibariyle ücrete dahil edilmiş olduğundan şüphe duymamak gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece 2011 yılının Mayıs ayı itibariyle davalı işveren tarafından yapılan ikramiye ödemesinin ücrete dahil edildiği kabul edilerek davacının, giydirilmiş ücret alacağının hesaplanmasına ikramiye ödemelerinin eklenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile zaten ücretin içinde ödenen ikramiyelerin yeniden ücrete dahil edilerek giydirilmiş ücretin hesaplanması hatalı olup bozma nedenidir.”(7. HD. 2013/24912 E. 2014/5516 K. 10.03.2014)
“…Dosyadaki yazılara toplanan bilgilere göre davacının davalı işyerinde 11.03.2005 – 07.08.2009 tarihleri arasında çalıştığı ve işverence yapılan haklı feshin geçersiz olduğuna dair açılan işe iade davasının kabul edilerek ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesiyle fesih konusunda uyuşmazlık kalmamıştır. İşyerinde uygulanan ikramiye ödemesinin 01.01.2009 tarihinden itibaren üç ayda bir ödenmesi şeklinden vazgeçilerek önceki ödeme miktarından geriye gidiş olmayacak şekilde ikramiyenin her ay maaş içinde ödenmesi konusunda alınan işyeri yönetim kararının davacıya 01.12.2008 tarihli yazı ile duyurulduğu ve davacının bu yazıya muvafakat ettiğine dair yazılı beyanın olduğu anlaşılmaktadır. Ücret ödeme belgelerine göre de 01.01.2009 tarihinden itibaren bordrolarda artık ikramiye ödemlerinin görülmediği ücretlerin ise artmış olduğu, buna göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada bu hususlar dikkate alınmadan fesih tarihindeki son ücrete ayrıca ikramiye ödemesi eklenerek mükerrer ikramiye uygulaması ile ücretin belirlenmesi suretiyle alacakların hesaplanması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.”(
22.HD. 2012/7445 E. 2012/26741 K. 29.11.2012)
“…Somut olayda, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hesabına esas alınan giydirilmiş ücret hesaplanırken dini bayramlarda ödenen ‘A maaş tutarındaki ikramiyenin, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir güne düşen miktar belirlenerek hesaplanması gerekirken tamamı ilave edilerek hesaplama yapılması hatalıdır.”(9. HD. 2010/14058 E. 2012/19856 K. 07.06.2012)
“…Somut olayda, davacıya ödenmesi gereken son ikramiye bedeline göre ihbar tazminatına esas alınan aylık ücret hesaplanmıştır.
Davalı, bu hesaplamanın hatalı olduğunu, ikramiye bedeli aylık ücrete yansıtılırken, son aldığı ikramiye tutarına göre değil, fiilen son bir yıl aldığı ikramiye toplamının, aylık tutarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek itirazda bulunmuştur.
Kesinleşen dosyada ikramiye hesabı incelendiğinde 2003 yılı son ikramiye tutarı 2004 yılında ilk altı aylık ikramiye tutarları ile ikinci altı aylık tutarın farklı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarda açıklanan ilkeler gözetilerek, davacının fiilen çalıştığı, son bir yılda aldığı ikramiye tutarına göre, ihbar tazminatı hesaplamasına esas alınacak giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerekirken hatalı rapora dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”(9. HD. 2011/30712 E. 2011/30492 K. 14.09.2011)
Kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücretin hesabında ikramiye ve benzeri parasal hakların fesihten geriye doğru bir yıl içinde ödenen miktarlarının tespit edilerek toplanması, sonra 365’e bölünerek bir güne düşen miktarının bulunması gerekir. Hükme esas bilirkişi raporunda bu tür parasal hakların son ücret üzerinden belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle anılan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece belirtilen esaslara göre bilirkişiden ek rapor alınarak dosyadaki deliller ve davalının diğer itirazları ile birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.”(9. HD. 2007/21110 E. 2007/25504 K. 19.07.2007)
“…Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yılda 3 ikramiye uygulaması bulunduğu,2004 Aralık ayında ikramiye adı altında bordro ile ödeme yapıldığı, Bölge Çalışma Müdürlüğüne işveren vekili M.K. tarafından verilen 25.03.2005 tarihli ifadede ikramiye uygulamasının bulunduğunun ifade edildiği görülmüştür.
Bilirkişi tarafından ikramiye tespit edilemediği değerlendirmesi bu nedenle yerinde değildir.
Mahkemece anılan belgeler doğrultusunda araştırma yapılarak ikramiye alacağının miktarı tespit edilmeli, davacının eksik ikramiye alacağı bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Ayrıca, kıdem ve ihbar tazminatı hesapları ikramiye dahil edilerek belirlenecek ücret üzerinden yeniden hesaplanmalıdır.”(9.HD. 2008/33543 E. 2010/21085 K. 29.06.2010)
“…Dosya kapsamı nazara alındığında; bizzat davacı tarafından delil olarak ibraz edilen ücret bordrosuna göre işveren tarafından normal ücret tutarı 979.00 TL ve maaşa yansıtmak suretiyle ödenen ikramiye tutarı 326.33 TL olmak üzere toplam 1305.33 TL brüt ücret ödemesi yapıldığı bu hususu dosya içerisindeki SSK hizmet cetvellerindeki prime esas kazanç tutarının 1305.33 TL olarak gösterilmesinin de doğruladığı bu haliyle işverence yıllık dört maaş tutarı ikramiyenin her ay maaşa yansıtılmak suretiyle ödendiği anlaşılmaktadır. 26.2.2008 havale tarihli bilirkişi raporunda ise, yukarıda izah edildiği üzere içerisine ikramiye tutarı aylık olarak yansıtılan ücrete ikinci kez ikramiye tutarı eklenmek suretiyle giydirilmiş ücret hesabı yapılarak kıdem tazminatı tutarı hesaplanması hatalı olup iş bu bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalıdır.”(9.HD. 2008/24737 E. 2010/11297 K. 19.04.2010)