Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No : 2011/7353 Karar No : 2012/59 Tarih : 16.01.2012

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No : 2011/7353 Karar No : 2012/59 Tarih : 16.01.2012

Davacı işçi vize uygulaması kapsamında çalışmakta ve kayıtlara bakıldığında yılın başlangıç aylarında vize alınması ile işe başlatılmakta ve yıl sonuna doğru ise vize bitimi nedeni ile iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. Kayıtlara göre iş sözleşmesi vize onayının sona erdiği 28.12.2001 tarihinden sonra davacının davalı işyerinde çalışması bulunmamaktadır. Mahkemece alınan hesap raporunda davacı işçinin bu tarihe göre kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmıştır. Davacının takip eden yılda vize alınmasına rağmen tekrar işe davet edilmediği ve iş sözleşmesinin bu şekilde 2002 yılı vize onayı alındığı tarihte işe davet edilmeyerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının belirtilen fesih tarihine göre kıdem ve ihbar tazminatı isteği kabul edilmeli, kötüniyet tazminat istemi de iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı da dahil olmak üzere tüm koşulları yönünden araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde seri açılan dava dosyalarından dolayı diğer işçilere ait fesih tarihine göre kurulan hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

DAVA :

Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve siyasi nedenlerle feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatlarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı belediyede çalışırken, iş akdinin tamamen siyasi sebeplerle 31.12.2002 tarihinde feshedildiğini belirterek, kıdem, ihbar tazminatı ve kötüniyet tazminatlarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş yerinde geçici işçi olarak çalışmakta iken yasal prosedür gereğince vize sürelerinin dolması nedeniyle 30/03/2004 tarihinde hizmet akdinin diğer 30 işçi ile birlikte 30/03/2004 tarihinde askıya alındığını, daha sonra bu işçilerin tekrar işe başlamaları için karar alındığını ve gazete yolu ile ilan yapıldığını, ancak üç işçi dışında başvuru yapan işçi olmadığını, ilandan sonra işçilerin işe başlamadığını ve devamsızlık tutanakları tutulduğunu, Disiplin Kurulu kararı ile başvuru yapmayan 27 işçinin iş akitlerinin 4857 Sayılı Yasanın 25/II-g maddesi uyarınca son verildiğini, işçilerden 12 sinin ikame ettiği işe iade davalarının reddedildiğini, belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının iş akdinin davalı tarafından vize süresinin dolması nedeniyle 30.03.2004 tarihinde askıya alındığı, davalı işverenin gazete ilanı ve belediye hoparlöründen yayın yolu ile işe davet ettiği ve ancak davacının işe başlamadığı ve devamsızlık nedeni ile davacının iş akdinin feshedildiği, feshin haklı olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Davacı vekili kararı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

4857 sayılı İş Kanunu’nda mevsimlik ve kampanya ile çağrı usulü çalışma uygulanan işler dışında, askı haline yer verilmiş değildir. İş sözleşmesinin işveren tarafından tek taraflı olarak as-kıya alınması, işin niteliğinden veya yasadan kaynaklanmıyorsa, fesih anlamında değerlendirilmektedir. Ancak 21.06.2007 tarihinde 26500 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5620 sayılı yasadan önce özellikle kurumların vize uygulaması sonucu işçi ve işverenin iradelerinin birleştiği yerde iş sözleşmesinin askıya alınması kabul görmüştür. Genel olarak kamu kurum ve kurumlarında geçici işçi pozisyonunda işçi çalıştırılması için yılın başlangıcında vize alınmakta ve vize onayı yıl sonuna doğru bittiğinde, işçinin iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. Gerek askıya alma ve gerekse vize alındığında tekrar işe davet ise işçiye doğrudan tebliğ etmektedir.

Dosya içeriğine göre davacı işçi vize uygulaması kapsamında çalışmakta ve kayıtlara bakıldığında yılın başlangıç aylarında vize alınması ile işe başlatılmakta ve yıl sonuna doğru ise vize bitimi nedeni ile iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. Kayıtlara göre iş sözleşmesi vize onayının sona erdiği 28.12.2001 tarihinden sonra davacının davalı işyerinde çalışması bulunmamaktadır. Mahkemece alınan hesap raporunda davacı işçinin bu tarihe göre kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmıştır. Davacının takip eden yılda vize alınmasına rağmen tekrar işe davet edilmediği ve iş sözleşmesinin bu şekilde 2002 yılı vize onayı alındığı tarihte işe davet edilmeyerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının belirtilen fesih tarihine göre kıdem ve ihbar tazminatı isteği kabul edilmeli, kötüniyet tazminat istemi de iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı da dahil olmak üzere tüm koşulları yönünden araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde seri açılan dava dosyalarından dolayı diğer işçilere ait fesih tarihine göre kurulan hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.