Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Yargıtay: Dosyada ücret alacağının hesaplanması için yeterli evrak yok diye talep reddedilemez.

Yargıtay: Dosyada ücret alacağının hesaplanması için yeterli evrak yok diye talep reddedilemez.

Yargıtay 9. HD. 17.02.2014 gün, 2012/533 E, 2014/4780 K.

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, fon, ücret ve vegi iadesi alacakla­rının tahsili için başlattığı icra takibine karşı ileri sürülen itirazın iptaline ve icra in­kar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar ve­rilmiştir.

Temyiz:

Kararı davacı ve davalılardan Mega Mühendislik Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. temyiz etmiştir.

Gerekçe:

  • Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalılardan Mega Mühendislik Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
  • İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmak­tadır.

4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.

Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan öde­melerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.

Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.

4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikra­miye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatı­rılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatı­rılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanu­nî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belir­lemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müste­şarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka he­sapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka he­sabına yatırılmalıdır.

Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçe­sinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hakimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 18.10.2004 gün 2004/7006 E. 2004/23275 K).

Somut olayda işçi, ücret alacağını talep etmiştir. Ücret alacağının ödendiğini is­pat yükü üzerinde olan davalı ücretlerin ödendiğini ispat edemediğinden ücret alaca­ğı talebinin kabulü gerekirken dosyada işçinin ücret alacaklarının hesaplaması için yeterli evrak olmadığı gerekçesi ile istemin kabulü yerine reddi isabetsiz olup boz­mayı gerektirmiştir.