İşçinin çalışma şartlarında işverenin haklı değişiklik halleri – Yargıtay Kararları
“Somut olayda davacı haksız olarak işten çıkartıldığını, davalı ise davacının iş akdinin feshedilmediğini, İl Komisyon Kurulu kararı gereği kadro azaltılması yoluna gidildiğini, bu nedenle davacının hizmet sözleşmesine dayanarak başka bir ilde görevlendirildiğini, bu durumun usulünce tebliğ edilmesine rağmen davacının işe başlamadığını savunmuştur.
Davalı işverence davacıya Samsun Gıda Borsası Projesi’ndc görevlendirme yazısı 10.10.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, 01.11.2010 tarihinde işe başlamaması nedeniyle 01.11.2010-09.11.2010 tarihleri arasında işe gelmediğine ilişkin tutanak tutulup 09.11.2010 tarihli ihtarname ile iş akdi feshedilmiştir. Davacının görevlendirildiği Samsun’da işe gelip başlamadığı sabit olup iş akdi davacı tarafından işe gelmemek suretiyle eylemli olarak feshedilmiştir. İş akdini fesheden taraf haklıda olsa ihbar tazminatına hak kazanamayacağından mahkemece ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Kıdem tazminatı talebine gelince; Mahkemece davalının davacıyı aynı görevle Tokat İlinde görevlendirebileceği başka projelerinin bulunup bulunmadığı, davacının görevlendirildiği yerlerde personel fazlalığı ya da personel ihtiyacı bulunup bulunmadığı, varsa bu ihtiyaç sebebiyle Tokat’ta bulunan çalışanlardan temini yoluna gidildiği hususlarında davalı tarafça delil sunulmadığı ve bu hususların kanıtlanamadığı, iş akdinin davalı işverence haklı bir neden bulunmaksızın feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davalı şirketin Tokat İlinde davacıyı görevlendirebileceği başka iş yeri bulunup bulunmadığı araştırılarak davalı şirketin Tokat İlinde davacıyı çalıştırabileceği başka iş yeri varsa kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar vermek, eğer böyle bir iş yeri yoksa davacının Samsun’da görevlendirilmesi objektif nedene dayalı olduğundan davacının iş yerinde göreve gelmemesi nedeni ile kıdem tazminatı talebinin reddine karar vermektir.”( 7.HD 2013/2703 E. 2013/10121 K. 30/05/2013)
“Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesine göre davacı işverenin değişik işyerlerinde çalışmayı kabul etmiştir. Davacının iş sözleşmesinde bu düzenlemeyi kabul etmiş olması işverene mutlak suretle davacının işyerini değiştirme hakkı vermeyeceğinden bu yetkinin objektif olarak kullanılması gerekecektir, işveren davamızda davacı tarafından kabul edilmeyen ücret değişikliği teklifinin yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında geçerli bir nedene dayandığını ispatlamak zorundadır.
Dosya kapsamında işverenin Çorlu’da bulunan işyerinde hem sabit ücretle çalışan, lıem de sabit ücrete parça başı ücretle çalışan işçilerin olduğu, işverence davacıya sabit ücrct+parça başı ücret teklifinin yazılı olarak yapıldığı, bunun davacı tarafından kabul edilmemesi üzerine, davacının sabit ücret uygulamasının olduğu İstanbul Bayrampaşa’ da ki işyerine görevlendirilmesinin yapıldığı, ancak davacının işyerine gitmeyerek devamsızlık yaptığı dosya kapsamından sabittir.
Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde davacının işverenini değişik işyerlerinde çalışmayı kabul etmesi ayrıca işverenin bu değişikliği yapma gerekçesinin aynı işyerinde farklı ücret uygulamasının olmasının işyerinde çalışına barışını bozduğu savunması ve davacıya yeni ücret uygulamasını kabul etmemesi karşısında daha önce kendisi hakkında uygulanan sabit ücret uygulamasının devam ettiği Bayrampaşa’daki işyerine görevlendirmesi sonucunda İşverenin yönetim hakkını keyfi kullanmadığı, davacının çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin olmadığı bu nedenle bu ücret değişikliğinin yapılmasının geçerli nedene dayandığının kabul edilmesi gerekmiştir. Hal böyle olunca davalı tarafça yapılan yer değişikliğinin geçerli nedene dayandığının ispatlanmış olduğu ve davacının bunun üzerine yeni işyerine gitmeyerek devamsızlık yaptığının da tutulan tutanaklarla sabit olması karşısında işverenin iş sözleşmesini 4857 sayılı Yasa’nın 25/2-g maddesi uyarınca haklı olarak feshetme hakkının doğduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu kabul edilmesi isabetsizdir.” (7. HD. 2013/3494 E. 2013/9601 K. 23.05.2013)
“Somut olayda, davalı işverence davacının diğer bir işçinin eşi ile olan uygunsuz ilişkisi nedeni ile davacıyı Kahramanmaraş’a nakli objektif nedenlere dayanmaktadır. Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine göre davacı gerek olduğunda Türkiye’deki tüm işyerlerinde çalışmaya kabul etmiştir. Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. (7.HD2013/3585 E. 2013/10518 K. 05.06.2013)
“Dosyada bulunan hizmet sözleşmesinde davacının yapacağı iş belboyluk olarak gösterilmiştir. Başka bir anlatımla davacı işe belboy olarak alınmıştır. Hizmet akdinde davalı işverene geçici olarak Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde işçiyi başka bir işyerinde görevlendirme yetkisi de tanınmıştır. Davacı tadilat nedeni ile Alanya ilçe merkezindeki başka bir otelde geçici olarak görevlendirilmiştir. Otelin tadilata girdiğini tanıklar doğrulamışlardır. Bu hali ile ortada objektif bir nedene dayalı geçici görevlendirme sözkonusudur. Davacının daha önce çalıştığı iş yerinin Alanya’ya bağlı Tosınur Beldesinde olduğu dikkate alındığında Alanya ilçe merkezindeki başka bir otelde görevlendirmede hizmet sözleşmesine aykırılık bulunmamaktadır.”( 7.HD. 2013/5405 E. 2013/11446 K. 18/06/2013)
“Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 2 ve 3. maddelerinde davacının işinin ve görev yerinin işverence değiştirilebileceği düzenlenmiştir. Gerek davacı ve gerekse de davalı tanıkları, işverenin petrol taşıma işi bittikten sonra davacıya Ankara ilinde tuz taşıması işinde çalışması gerektiğinin bildirdiğini beyan etmişlerdir.
Dosya kapsamından işverenin sözleşme hükümlerine göre davacının iş vc çalışma yerini değiştirmeye yetkili olduğu anlaşılmakta ise de bu görev talimatının samimi olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu bağlamda davacının yeni çalışına yeri olarak gösterilen Şereflikoçhisar’da davacıya çalışması söylenen davalı şirkete ait işyeri bulunup bulunmadığı, varsa, bu yerde davacı işçinin istihdamına imkan olup olmadığı hususunun araştırılarak çıkacak sonuca göre işçi feshi hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.”(7. HD. 2013/2703 E. 2013/10121 K. 30/05/2013)
“Davacı baraj inşaatının sona ermesi ile nedeni ile işlerin tasfiye edildiğini, tüm işçiler ile birlikte iş akdinin feshedildiğini iddia ederken, davalı baraj inşaatının bitmesi üzerine davacının 17.12.2007 tarihinde işten ayrıldığını, şirket bünyesinde bulunan Boğazköy baraj inşaatı işyerinde mevsimlik çalışmanın başlayacak olması nedeniyle 10.04.2008 tarihinde mevsimlik işçi olarak işe başlamak üzere davet edildiğini, ancak yeni işyerinde işbaşı yapmaması üzerine haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini savunmaktadır.
Somut olayda taraflar arasında 17.12.2007 tarihinde baraj yapım işinin sona erdiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı bu tarihte işine son verildiğini ileri sürerken davalı davet ettikleri yeni işyerine gitmemesi sebebiyle iş akdinin feshedildiğini savunmaktadır. Yazılı bir fesih bildiriminde de bulunulmamıştır. 10.04.2008tarihli işverence gönderilen ihtarname ile davacıya B. Baraj inşaatında mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlaması hususu bildirilmiştir.
İşverence tutulan 18.12.2007 tarihli tutanakta davacının mesaisine ihtiyaç olmadığından 17.12.2007 itibariyle çıkış verildiği ancak kendisine ait çalışma belgesini imzalamaktan kaçındığı belirtilmiş ve düzenlenen çalışma belgesinde de işten ayrılma nedeni ‘çıkarma’ olarak gösterilmiştir.
Davacılarla birlikte çalışan davacı tanıkları da işin bittiğini ve davacının iş akdinin feshedildiğini belirtmişlerdir.
Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davacının iş akdine 17.12.2007 tarihinde iş bitimi sebebiyle işverence son verildiği kabul edilmelidir. Bu fesihten sonra ki davet üzerine davacının yeni işyerinde başlamamasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Kıdem ve ihbar tazminatları yönünden davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir” ( 9.HD. 2009/35247 F.. 2012/1876 K. 26.01.2012)
“…Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının Ankara’da mermer işi ile uğraşan davalıya ait işyerinde çalışırken, aynı koşullarla ve yol masrafı da karşılanmak suretiyle (taraflar arasındaki sözleşme hükmüne istinaden) Mersin’deki işyerinde görevlendirildiği ancak davacının bu işyeri değişikliğini kabul etmediği, nakil sebebinin ise Ankara’daki işyerinin faaliyetinin durdurulması olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın davacının görev yerini değiştirmede sözlcşıncsel dayanağı bulunduğu gibi bu sözleşme hükmünü kötü niyetli ve keyfi şekilde uygulamaya koyduğuna dair davalı aleyhine bir delile dosya kapsamında rastlanılmadığı böylece davalı tarafından yapılan feshin haklı fesih olarak kabulü gerekeceğinden davacının kıdem vc ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”(9.HD 2010/36973 E. 2012/43758 K. 24/12/2012)
“…Tarafların da kabulüne olduğu üzere davacının görevlendirildiği /V Hastanesi aynı holdinge bağlı şirketlerden biridir. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 2. maddesinde “işçinin gerek görüldüğünde işverene ait aynı il sınırları içinde bulunan işyerlerinde devamlı veya geçici olarak çalışmayı kabul ettiği, yapılacak değişikliğin çalışma şartlarında değişiklik sayılmayacağı” kararlaştırılmıştır.
Dosyaya yansıyan delillerden işyerinde mesleki tecrübe aktarımı konusunda geçici bir rotasyon uygulandığı ve buna davacı dışında başkaca işçilerin de dahil olduğu anlaşılmaktadır. Davacının sözleşme kapsamında geçici olarak görevlendirilmesi, başka işçilerin de aynı uygulamaya tabi tutulup yapılan uygulamanın mesleki tecrübe kazanmaya ve aktarmaya yönelik olması dikkate alındığında mahkemece davacının A. Hastanesindeki görevine gitmemesi nedeniyle sözleşmesinin işverence haklı olarak feshedildiği geçici görevlendirmenin iş sözleşmesinin devri niteliğinde olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olması bozma nedenidir.” (7. HD 2013/7784 E. 2013/14717 K. 16.09.2013)
“…Somut olayda davacı, davalıya ait otel işyerinde assistan housekeepcr olarak çalışırken davalının yeni açtığı Bolu’da bulunan Kaya P isimli otel işyerinde deneyimli eleman ihtiyacı olduğundan 01.02.2012- 20.03.2012 tarihleri arasında K.P.Otelinde geçici olarak görevlendirilmiş, görev yazısını almaktan imtina etmiş, bunun üzerine noter kanalı ile çekilen ihtarname ile işe başlaması istenmiş, yeni görev yerinde işe başlamaması nedeniyle iş akdi davalı işverence feshedilmiştir.
Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 4.d maddesinde işverinin işçiyi başka illerde geçici veya daimi surette görevlendirebileceği kararlaştırılmıştır. Davacı görevlendirildiği yeni yere gidip işe başlamadığından, iş akdi davalı tarafından haklı olarak feshedilmiş olup kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (7.HD. 2013/27687 E. 2014/7302 K. 02.04.2014)
“…Davacı, işvereni işyerinde çok fazla çalışına yapıldığından dolayı Bölge Çalışma Müdürlüğüne şikayet ettiğini, Bölge Çalışma Müdürlüğünün işçilerden fazla mesai konusunda yazılı onay alınmasının gerektiğinin bildirildiği, bunun üzerine işverenin matbu evraklar imzalatmak istediğini, bunu kabul etmeyince İzmit Outlet Mağazasından İstanbul Tepe Nautilus Mağazasına görevlendirilmesinin yapıldığını, 18.07.2011 tarihinde eski işyerine gittiğinde işe alınmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Somut olayda davacı davalı işyerinde satış danışmanı olarak 1 yıl 9 ay süreyle çalışmıştır. Davacı işyerinin haksız olarak değiştirildiğini, davalı ise işyerinin denetimi esnasında davacının denetçiye zorluk çıkardığı, kapıdan çıkmasının engellendiği ve işyerinde olumsuzluğu sona erdirmek için görev yerinin değiştirildiği ve davacının da yeni görev yerine gitmemesi nedeniyle devamsızlık haklı nedeni ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece çalışma koşulunda yapılan bu değişikliğin haklı ve veya geçerli bir nedeninin olmadığı kabul edilerek işveren feshinin haksız olduğu ve bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağına karar verilmiştir. Davalı tanığı olarak da dinlenen ve işyerinde denetçi olarak çalışan P.K. olay gönü işyerinin denetimini gerçekleştirdiğini, denetimin çok zor geçtiğini, mağaza sorumlusunun sürekli zorluk çıkardığını, ürünlerde eksik olduğunu tespit edildiğini, denelim bittikten sonra mağaza sorumlusunun çıkmasına engel olduğu, raporuna bakmak istediklerini, kaçmak istediğini bu seferde davacının kendisine engel olduğunu belirtmiştir. Davacı yaşadığı tüm bu olayları aynı gün amiri olan O.B.’e altığı mailde de bire bir aynı anlatmıştır. Bu denetimde işyerine %41 zayıf not verilmiştir. Mağazanın güvenlik kamerasının ise 06.07.2011 tarihinde saat 21.00 de ve 07.07.2011 tarihinde ise 14.50 arası kapatıldığı, sistemin formatlandığı ve kasaya bakan kameranın söküldüğü, cihaza müdahalenin olduğu, kamera konektörlerinin söküldüğü ve yerine tam oturtulınadığı teknik servis raporu ile tespit edilmiştir.
Tüm bu deliller ışığında davalı işyerinde denetimde de ortaya çıktığı üzere birtakım sorunların olduğu tartışmasızdır. Dosya kapsamında yaşanan bu olaylar açısından en önemli delil durumunda olan işyeri kamerasına olay günü dışarıdan bir müdahale edildiği ve görüntülerin silindiği teknik servis kaydıyla da sabittir. Davalı, işyerindeki bu olumsuzlukların sona ermesi için işyerinde çalışanları başka şubelere görevlendirdiğini savunmaktadır. Kaldı davacı sözleşmesinde davalının başka yerlerdeki şubelerinde çalışmayı kabul etmiştir. Hal böyle olunca davacının görev yerinin değiştirilmesine ilişkin olarak davalının objektif bir nedeninin olduğunu ispatladığı buna rağmen davacını yeni görevlendirildiği işyerine gitmeyerek devamsızlık yaptığından dolayı işverenin haklı nedenle iş sözleşmesini sona erdirmesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddedilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” ( 7. HD 2013/4849 E. 2013/11150 K. 13.06.2013)
“….Davacı, davalı şirket nezdinde güvenlik elemanı olarak C. Kozyalağı Ş.Plaza’da çalışmakta iken görevinin sona erdiğini ancak Şirketin Kasımpaşa’daki merkezinde bekletildiğini daha sonra da Leventte bulunan başka bir firmaya ait güvenlik elemanı olarak atandığını kendisinin davalının Karaköy projesinde çalışamayacağını bildirdiğini bunun üzerine iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini belirterek ihbar ve kıdem tazminatı talep etmiştir.
Davalı şirket ise davacının yeni işyerine gitmemesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğini feshin sözleşmeye uygun yapıldığını belirterek reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı şirketin faaliyet alanının güvenlik hizmetleri olduğu davacı ile yapılan 14.6.1999 tarihli sözleşmenin Değişik Hükümler başlığı altında düzenlenen “b” maddesinde “işverenin işçiyi, değişik işyerlerinde sürekli ve fasılalı olarak çalıştırmakta veya işçinin işyerini değiştirmekte serbesttir” hükmüne havidir. Davacı işyerinde güvenlik elemanı olarak çalışmakta olup, 17.11.2004 tarihli görevlendirme yazısıyla İstanbul Levent projesinde görevlendirilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının görev yeri değişikliği dışında ücretinde ve görev ünvanında bir değişiklik yapılmamıştır. İşyerinin değiştirilmesi ise sözleşmeye uygun olarak yapılmıştır. Davacı yeni işyerine gitmeyerek sözleşme şartlarına uymamıştır. İşverence iş sözleşmesi haklı olarak feshedilmiştir. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı alacağının reddi gerekirken kabulü hatalıdır.” ( 7.HD 2006/17836 E. 2007/1868 K. 05.02.2007)
“….Davacı, iş sözleşmesini iş şartlarındaki değişikliği kabul etmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile temmuz ayı ücret alacağını istemiştir.
Davalı, müvekkili şirket ile E. K. Torba A.Ş. arasında akdedilen 01/01/2007 tarihli sözleşme ile bu işletmenin yemekhane ve temizlik hizmetlerini taahhüt ederek üstlendiğini, bu sözleşmenin 2007 yılı Mart ayında sona ermesi üzerine davacının, aynı ücret ve sosyal imkanlarla ikametgah adresine en yakın ve hizmet eski işyeri ile aynı ilçe sınırları içerisinde bulunan T.T.A.Ş.’dc görevlendirildiğini, ancak davacının bu görevlendirmeyi kabul etmeyerek iş şartlarında esaslı tarzda değişiklik yapıldığı iddiasıyla hizmet akdini feshettiğini, feshin haksız olduğunu ve tazminat taleplerinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda, sunulan delillerden davalı işveren ile ihbar olunan E. K. Torba San. ve Tic A.Ş. arasındaki ihalenin sona erinesi nedeniyle davacıya çalışması için yeni işyeri gösterildiği anlaşılmakta olup davalı işveren tarafından davacının iş akdinin feshi yoluna gidilmemiştir.
Kaldı ki davacıya çalışmasına devam etmesi için yeni işyeri gösterilmesi nesnel nedenlere bağlı olup, işverenin davacının çalıştığı yerdeki ihalenin sona ermesi ve gösterilen işyerinin aynı bölgede işverenin başka bir işyeri olduğu dikkate alındığında davacının iş şartlarında esaslı değişiklik yapılmadığı, davacının iş akdini haklı nedenle sonlandırmadığı anlaşılmaktadır.
Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davacının kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.”( 9. HD. 2009/19331 E. 2011/36195 K. 10.10.2011)