Kıdem tazminatına işleyecek faize ilişkin hakkın saklı tutulmaması ve sonuçları
Kıdem tazminatı ödeme anında faiz hakkı saklı tutulmuşsa, bilirkişi raporu ile hesaplanan faizin hüküm altına alınması gerekir. Böyle bir ihtirazı kayıt bulunmaması durumunda ise, asıl borcun ödenmesiyle birlikte geri bir hak olan faiz hakkının da son bulacağı gözetilerek, faiz isteğinin reddine karar verilmelidir.
Kıdem tazminatı taksitlerle tamamen ödendikten sonra saklı tutulmamışsa faiz istenemez.
Kıdem tazminatı taksitlerle tamamen ödendikten sonra faiz hakkının saklı tutulması geçerli değildir. Asıl borcun sona ermesi ile birlikte feri hak durumunda olan faiz hakkının da sona erdiği kabul edilmektedir. Eksik ödeme varsa faiz istenebilir.
İşveren tarafından yapılan ödemeye dair davacı işçiye bilgi verilmemişse de, işverence daha önceden bilinen ve ücret ödemelerinin de yapıldığı banka hesabına ödeme yapılmış olması halinde, işçinin bilinen banka hesabına yapılan ödeme ile kısmi ödeme gerçekleşmiş olup kıdem tazminatı işlemiş faizinin bankaya ödemenin yapıldığı tarihine kadar hesaplanması gerekir.
“…Davacının kıdem tazminatı tavan farkı talep edip edemeyeceği hususu taraflar arasında ihtilaflıdır.
Mahkemece gerekçe gösterilmeden davacı vekilinin yaptığı hesaplamaya itibarla kıdem tazminatı tavan farkı alacağı hüküm altına alınmıştır.
Davacıya davalı Y.Belediyesi tarafından iş akdinin feshi üzerine kıdem ve ihbar tazminatı toplamının taksitler halinde ödenmesine karar verilmiş ve ilk taksit 21.12.1999 tarihinde ödenmiştir. İhbar tazminatının tamamı ödenmemekle birlikle tarafların rızası ile taksitler halinde de olsa ödenmeye başlandığından davacının kıdem tazminatı tavan farkı talep etmesi mümkün değildir. Bu nedenle talebin reddi yerine kabulü hatalıdır.”(9. HD. 2010/25901 E. 2012/35865 K. 05.11.2012)