İnsanlar, problemlerinin çözümü için size gelirler. Nasıl ki bir doktor, belirtilerden gerekli tanı ve teşhisi koyarsa, avukatın da mevcut hukuki ihtilafı vasıflandırması, tanı ve teşhise benzer.

Her ne kadar 2000’in üzerinde kanun, milyonlarca kanun maddesi bulunsa da, insanlar arasında çıkabilecek hukuki ihtilaf türleri bundan çok daha fazladır. Her hukuki ihtilafa ilişkin kanun maddesi bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda avukata düşen, muhakeme yeteneği ile olayı hukuki olarak doğru şekilde vasıflandırmaktır.
Hukuk fakültesinde okurken hepimiz gördük ki, pratik çalışmalarda, günlük hayatta yaşanma ihtimali çok düşük olan farazi problemler soru olarak verilmekte, karmaşığı çözen, basiti zaten çözer mantığıyla hareket edilmektedir. Size gelen olayda hukuken başvurulabilecek kanun yollarını doğru tespit edebilmeniz, olayın cezai anlamda sorumluluk gerektirip gerektirmediğini irdelemeniz, en kısa ve en doğru şekilde müvekkilinizi hakkı olana nasıl ulaştırabileceğinizin cevabını bilmeniz gerekir.
Kimse sizden hukuki sorununa anında cevap vermenizi beklemez. Meslekte edindiğiniz tecrübe nedeniyle, genelde insanların benzer hukuki sorunlar yaşadıklarını görürsünüz. Size sorulan konu hakkında hukuk bilginiz güncelse, cevaplamanızda sakınca yok. Ancak bilginizin güncel olup olmadığı konusunda tereddütte iseniz, bilgili görünmek adına acele cevap vermekten kaçının. “Yargıtay içtihatlarından dönmüş mü, son olarak farklı bir yasal düzenleme var mı inceleyip size dönüş yapayım” diyerek, araştırma yapabilmek için yeterli zamanı kazanabilirsiniz. Bu durumda karşınızdaki, bilmediğinden cevap veremediğinizi değil, işinizi sağlam yaptığınızı ve yanlış yönlendirmek istemediğinizi düşünür.
Hukuk fakültelerinde bazı derslerin sınavlarında kanun açmanın dahi serbest olmasının nedeni de budur. Sınavda öğrenciye düşen, olayı doğru vasıflandırmak, atıflardan faydalanabilmek ve soruna doğru teşhisi koymaktır.
Hukuk fakültesinde okurken gördüğümüz üzere, fakültede okuyan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, Türkçe ve sosyali eksiksiz yapmalarına rağmen, matematikte 3-5 netin üzerine çıkamamışlardır. Oysa muhakeme yeteneği olan biri, üniversite sınavında, teknik bilgiye ihtiyaç duymadan 15-20 net çıkarabilir. Bu noktada anlatmak istediğimiz, ülkemizde 85 bin avukat bulunmasına rağmen, muhakeme yeteneği bulunan avukat sayısı bunun onda biri kadardır.
Üniversite öncesi verilen matematik eğitimin temel nedeni, insanlarda muhakeme yeteneğini geliştirmektir. Matematikte doğru sonuca birden fazla yolla ulaşmanız mümkündür. Hukukta da böyledir. Olayı çözümlemek, eldeki delilleri ve elde edilebilecek delilleri ortaya koymak, olaya uygulanacak kanun maddesini saptamak, Yüksek mahkeme kararlarından faydalanmak, usul kuralları çerçevesinde müvekkili hak kaybına uğratmadan en kazançlı şekilde mevcut hukuki ihtilaftan kurtarmak avukatın görevidir. Her avukatın tarzı farklıdır. Sonuç müvekkil memnuniyeti olup, memnuniyetin kaynağı, alınan işi müvekkil lehine sonuçlandırmaktan veya müvekkil lehine bir sulh protokolü yapmaktan geçer.
Matematiğin gücünü küçümsemeyin. İleride kazandığınız vekalet ücretlerini sayarken de ihtiyaç duyarsınız