Yargılama giderlerinin kim tarafından yapıldığının ispatına ilişkin Yargıtay kararları
Davacı avukatın, davalının icra takibi ve ceza davasını takip ettiği, gerekçesiz olarak azledildiği, davacı avukatın azli için somut bir azil sebebi gösterilip ispatlanamadığı, haksız azil nedeniyle davacı avukatın ücrete hak kazandığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacı avukat dosya masraflarını da kendisinin yaptığını ileri sürerek tahsilini talep etmiş, mahkemece dosya masraflarının da tahsiline karar verilmiştir. Avukatlık Kanununun 173. maddesinde “Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir.
Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre, davacı avukatın davalı müvekkili için yaptığı dosya masraflarının davalı müvekkilinden aldığı avans ile yaptığı hususu karine teşkil etmekte olup bu karinenin aksi davacı avukatça ispatlanamamıştır. Sadece, ödeme belgelerinin elinde bulunması bu giderlerin avukat tarafından karşılandığını ispata yeterli değildir. Davacının dosya masraflarına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (Y. 13. HD. 19.2.2015,2014/13331 – 2015/4858)
Dava, ödenmeyen masraf alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalının masrafları ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanm kısmen kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Avukatlık Kanununun 173/2. maddesinde “Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler, iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekle avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerekir.” hükmü mevcut olup, bu hüküm gereğince, işin görülmesi için gerekli olan tüm masrafların iş sahibi tarafından işin başında avukata ödenmiş olduğu karine olarak kabul edilmelidir. Buna göre ispat külfeti davacıda olup davacı karinenin aksini ispatlayamamıştır. Ne var ki, davacı, dava dilekçesinde “ve sair her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmıştır. Öyle olunca mahkemece davacıya masrafları kendisinin yaptığı yönündeki iddiasını ispat açısından davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendinne ile ispat külfeti ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (Y. 13. HD. 21.11.2013, 2013/12646 – 2014/28937)
Davalılar 18.6.003 tarihinde vekaletname çıkartarak davacıyı avukat olarak tayin etmişlerdir. Davacı bu vekaletnamelere dayanarak davalar açmış ve yargılamalara katılmıştır. Davacı ücretini alamadığı gerekçesiyle 18.10.2004 tarihinde çekilme dilekçesi vermiştir. Davacı, dava dilekçesinde karşılıklı olarak anlaşarak çekildiğini beyan etmiştir. 10.11.2004 tarihinde davalılar yeni vekaletnameler çıkartarak davacıyı yeniden vekil tayin etmişler davacı bu vekaletnamelere dayanarak vekillik görevini yapmıştır. Davacı karşılıklı anlaşarak çekildiğini beyan ettiğine göre çekilme tarihinden önceki işler için ücret talep edemez. Ayrıca davacı davalıların ilk dava açılırken 750.00 TL yargılama masrafı verdiklerini kalan masrafları kendisinin yaptığını iddia etmiştir. Davalılar masrafların kendilerince karşılandığını savunmuşlardır. Yargılama masraflarının davalılar tarafından karşılandığının kabulü zorunlu olup aksini davacı ispatlamalıdır. Davacı iddiasını ispat için dosyaya delil sunmamıştır. Bu itibarla; mahkemece, davalılar tarafından verilen yeni vekaletnamelerden sonraki yapılan işler için davacının vekalet ücreti talep edebileceğinin kabul edilerek ve dosya masraflarının davacı tarafından yapıldığını ispat edilemediği hususu gözetilerek az yukarıda açıklanan ilke ve açıklamalar ışığında bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hâsıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (Y. 13. HD. 17.6.2013, 2012/25067 – 2013/6497)