Uzlaştırmada yapılan işlemler nelerdir?
Uzlaştırma görüşmeleri tanışma, bilgi toplama, çözülmesi gereken sorunların sınırlandırılması ve daraltılması ve tarafların tekliflerinin belirlenmesi aşamalarından sonra başlamaktadır.
Ceza muhakemesinde uzlaştırmacı olarak görevlendirilen uzlaştırmacıya soruşturma dosyasının içindeki belgelerden C. savcısınca uygun görülenlerin birer örneği verilir. Uzlaştırma bürosu, uzlaştırmacıya soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlatır (CMK 253/11).
Uzlaştırma muhakemesinde 30 günlük süre bulunmaktadır. Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırmalıdır. Uzlaştırma bürosu bu süreyi en çok yirmi gün daha uzatabilir (CMK 253/12).
Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır.
Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla görüşebilir; Cumhuriyet savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir.
Uzlaştırma müzakereleri GİZLİDİR. Bu nedenle, müzakerelere sadece şüpheli, müdafii, mağdur veya suçtan zarar gören, vekili ile bu kişilerin kanuni temsilcileri katılabilir.
Tarafların katılmasında zorunluluk yoktur ama, katılmamanın doğurduğu hukuki sonuçlar vardır: Sonuçlarına katılmak koşuluyla, taraflar katılmayabilirler. Uzlaştırma kurum olarak, belli sorunun çözülmesi için tarafların bir araya gelerek konuşmaları ve müzakere etmeleri niteliğini taşıdığı için, uzlaştırmacının karşısında konuşacağı bir kişinin bulunması gerekir. Bu kişilerin şüpheli ile mağdur olması, ideal olanıdır. Ancak, uzlaştırma müzakeresine bizzat katılmak istemeyen taraf, temsilcisini gönderebilirse de, görüşmelere katılmak YARARLIDIR.
Taraflardan biri müzakereye bizzat katılmaz veya kendisini orada temsil ettirmezse, uzlaştırmayı kabul etmemiş sayılır (CMK 253/13).
Şüpheli için müdafii gelebilir: şüpheli görüşmeye gelmek istemezse müdafiini gönderilebilir.
Bu aşamada, gönderilen kişinin vekil, yani özel yetkiyle donatılmış vekaletnameli bir avukat olması gerekmez. CMK 253/13 madde hükmüne göre, “uzlaştırma müzakerelerine, şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanuni temsilci, müdafii ve vekil katılabilir». CMK‟nın tanımlar başlıklı 2‟nci maddesinde müdafiyi, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat olarak tanımladığına göre, uzlaştırmanın da ceza muhakemesi süreci içindeki bir kurum ve özellikle de savunmaya yönelik bir düzenleme olduğundan, müdafiin de bu yetkiyi taşıdığı konusunda kuşku yoktur.
Mağdur veya suçtan zarar gören için vekili gelebilir: Aynı şey, suçtan zarar gören veya mağdur için de geçerlidir. Bunlar da vekil gönderebilirler. Kanuni temsilci de uzlaştırma görüşmelerine katılabilir.
Eğer bu süjeler gelmez ve temsil de edilmezlerse, uzlaştırmayı kabul etmemiş sayılırlar ve uzlaştırma süreci sona erer (CMK 253/13); ancak, iddianamenin düzenlenmesine kadar haricen uzlaştırma mümkündür (CMK 253/16).
Uzlaştırmada yapılan bütün açıklamalar ne mevcut soruşturmada, ne de başka bir ceza soruşturma veya kovuşturmasında, hatta disiplin soruşturmasında kanıt olarak kullanılamaz: CMK 253/20, “Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz”, hükmünü getirmektedir.
Bu düzenleme, uzlaştırmanın en tartışılabilir koşuludur. C. Savcısı veya Hâkimin önünde suçu kabul edip, uzlaştırma görüşmelerinin olumsuz geçmesi halinde kararı verecek hâkimin bu kabulden etkileneceği akla gelebilir. En azından sanığın bu şekilde düşüneceği akla gelebilir. Bu sakıncanın önlenebilmesi için, gizlilik yükümlülüğünün dikkatli bir biçimde yerine getirilmesi gerekmektedir.