Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

SOSYAL MEDYA HESABINDA HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

SOSYAL MEDYA HESABINDA HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

T.C
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2016/16612
KARAR NO: 2019/1233
KARAR TARİHİ: 06.03.2019
>SOSYAL MEDYA HESABINDA HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

ÖZET: Davacının facebook sayfasına sinkaflı sözler içeren mesajlar gönderildiği, suça konu mesajların gönderildiği bilgisayarların IP numaralarının davalılara ait olduğu, davacının e-posta ve facebook adreslerine mail ve mesaj atıldığı saatlerde, mailin ve mesajın bırakıldığı mail adresine davalıların internete çıkış yaptıkları IP adresi üzerinden bağlantı yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu mesajların gönderilmesinden hat sahibi davalılar sorumludur. Bu nedenle; gönderilen mesajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her iki davalının da yazılan mesajlardan sorumlu olduğu kabul edilmeli ve uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir.
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 17/01/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/07/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı vekili; müvekkiline ait facebook sayfasına davalılar tarafından sinkaflı sözler içeren mesajlar gönderildiğini, suça konu mesajların gönderildiği bilgisayarların IP numaralarının davalılara ait olduğunu, bu hakaret ve küfürler nedeniyle yapılan yargılamada davalıların cezalandırılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu haksız eylem neticesinde kişilik hakkının zedelendiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalıların davacıyı hiç tanımıyor olmaları, sosyal, fiziki olarak aralarında manevi tazminata konu eylemi işlemelerini gerektirir bir ilişkinin olmaması, davalıların kişiliği, yapmış oldukları meslek her iki davalının da birbirini tanımamaları birlikte değerlendirildiğinde; manevi tazminata konu fiilin davalılar tarafından işlendiği hususunda yeterli kanıya ulaşılmadığı, ceza mahkemesince davalı hakkında verilen HAGB kararının hukuk hakimini bağlamayacağı, diğer davalı hakkında ise verilen kesin hükmün Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleştiği, bu davalı yönünden verilen hükmün de hukuk hakimini bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararı davacı temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından; davacının facebook sayfasına sinkaflı sözler içeren mesajlar gönderildiği, suça konu mesajların gönderildiği bilgisayarların IP numaralarının davalılara ait olduğu, davacının e-posta ve facebook adreslerine mail ve mesaj atıldığı saatlerde, mailin ve mesajın bırakıldığı mail adresine davalıların internete çıkış yaptıkları IP adresi üzerinden bağlantı yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu mesajların gönderilmesinden hat sahibi davalılar sorumludur.
Bu nedenle; gönderilen mesajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her iki davalının da yazılan mesajlardan sorumlu olduğu kabul edilmeli ve uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu yön gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.