Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Seyyar görev tazminatı – Yargıtay kararları

Seyyar görev tazminatı – Yargıtay kararları

Davacı, D. K.Hizmetleri İl Müdürlüğü’nde vasıflı işçi olarak çalışırken bu kurumun 2006 yılında İ. Özel İdaresi’ne devredilmesi üzerine asıl görevi ve rızası dışında M.. Müdürlüğü emrinde okulda hizmetli olarak çalışmaya başlamıştır. Sendikalı olup, TİS hükümlerinden yararlanmaktadır.
01.03.2009- 01.03.2011 döneminde yürürlükte olan TİS’in 26. maddesinde, “ Bütün işçilerin pozisyonlarında çalıştırılmaları esastır. Tayin edildikleri pozisyon dışında bir pozisyon görevinde çalıştırılan işçilerin, tayin edildikleri pozisyona nazaran, aynı hizmet bölümü içinde eş veya daha yüksek dereceli pozisyonlarda çalıştırılmaları durumunda, çalıştırıldıkları günlere münhasır olmak üzere gündeliğinden ayrı olarak 01.03.2009 tarihinden itibaren günde 9 Kuruş ödemeye devam edilir. Bu ödeme, toplu iş sözleşmesinin
2. yılının 1. ve 2. altı aylarında ücret zammı oranında artırılarak ödenir. Ayrıca işçi lehine olan primler ve seyyar görev tazminatı da ödenir.” düzenlemesi yer almaktadır.
01.03.2011-01.03.2013 dönemine ait toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinde ise seyyar görev tazminatı ödemesinin koşulları değiştirilerek bu ödemenin “gezici” nitelikteki personele yapılacağı öngörülmüştür.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının nakledildiği 2006 yılından 17.11.2011 gününe kadarki tüm çalışma süresine ait seyyar görev tazminatı hesaplanmıştır.
Mahkemece, 01.03.2011 dönemi öncesine ait hesaplanan alacakların hüküm altına alınması yerinde ise de, toplu iş sözleşmesindeki değişiklik nedeniyle bu tarihten itibaren davacının gezici personel olarak çalıştığına dair delil olmadığından, 01.03.2011 tarihinden sonrası için hesaplanan alacakların hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
9.HD. 2013/2665 E. 2013/8618 K. 12.03.2013

…Davalı işveren tarafından davacıya görevlendirilen her gün için seyyar görev tazminatı ödendiği uyuşmazlık dışıdır. Ancak davacı işçi kendisine tam gündelik harcırah ödenmesi gerektiğini iddia etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin Harcırah Kanunu’nun 3 ve 39. Maddeleri uyarınca görevlendirilen lıcr gün için tam gündelik alması gerektiği belirtilmiş ve hesaplanan fark alacak hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü ile ilgili normatif hükümler incelenmesi gerekmektedir. Harcırah Kanunu’nun 39. maddesine göre “Resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilmez. Geçici bir görevle memuriyet mahalli dışındaki bir yere gönderilenlerden, buralarda ve yolda öğle (saat 13.00) ve akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 oranında ve geceyi de geçirenlere tanı gündelik verilir”. Aynı Kanunu’nun 49. maddesine göre ise “Asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (Merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve (Aşağıda unvanları sayılanlar hariç) yol masrafı ödenmez. Bunlardan, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere; bu Bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/kadro derecelerine göre müstahak oldukları yurtiçi gündeliklerinin üçle biri günlük tazminat olarak verilir”.
Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalan Toplu İş Sözleşmesinin 37. Maddesinde seyyar görev tazminatı başlığı altında açıkça “Asli görevleri gereği memuriyeti mahalli dışında ve belirli bir görev belgesi (Merkez veya İl kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapanlara Maliye Bakanlığınca vize edilen cetveller esas alınarak Seyyar Görev Tazminatı, bölge dışında ise genel hükümlere göre gündelik verilir” kuralına yer verilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı işçinin bölge sınırları içinde ancak asıl görev yeri dışında fiilen gezici olarak görev yaptığı ve bu görev gereği her gün için seyyar görev tazminatının kendisine ödendiği sabittir. Bu ödeme Harcırah Kanunu’nun 49 ve Toplu İş Sözleşmesinin 37. maddesine göre yerindedir. Davacının tam gündelik harcırah alabilmesi için bölge dışında görevlendirilmesi gerekirdi. Davacının bölge sınırları dışına çıkarıldığı iddia edilmediğinden, Harcırah Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca gündelik harcırah alacağına hak kazanma olanağı yoktur. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
9.HD. 2009/36944 E. 2012/3477 K. 13.02.2012

…Harcırah Kanunu 49 maddesin de ‘Asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı ) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve yol masrafı ödenmez.
Bunlardan, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev Unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere; bu Bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/ kadro derecelerine göre müstahak oldukları yurt içi gündeliklerinin üçte biri günlük tazminat olarak verilir.’ Düzenlemesi mevcuttur.’
Harcırah Kanunu 14. maddesinde ise ‘Aşağıda gösterilen memur ve hizmetlilere muvakkat vazife harcırahı olarak yol masrafı ile yevmiye verilir
1 -Birinci maddede yazılı kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere… Düzenlemesi mevcuttur.
Harcırah Kanunu 14. maddesine göre ise geçici görev tazminatına hak kazanabilmek için memur veya hizmetlinin başka yere yani memuriyet mahalli dışına görevlendirilmiş olması gerekir.
Memuriyet mahalli kavramı Harcırah Kanunu 3. maddesinde ‘ memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya kuramlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri başka yer kavramı ise; memuriyet mahalli dışında ki yerleri ‘ ifade etliği belirtilmiştir.
Memuriyet mahalli memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller, esas itibariyle ‘ memuriyet mahalli ‘ kabul edilemezler.
Ancak, şehir ve kasabaların belediye sınırları dışında kalan söz konusu mahaller
a) yerleşim özellikleri bakımından şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup, belediye hizmetlerinin götürüldüğü yerlerden ise,
b) veya bu yerlere kuramlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidip gelme olanağı varsa,
bu iki özellikten herhangi birini taşıyan yerler, ‘memuriyet mahalli ’ olarak nitelendirilebilecektir.
Orman Genel Müdürlüğü “bölge müdürlükleri” şeklinde idari birimlere ayrılmak suretiyle teşkilatlanarak hizmet vermektedir.
Somut olayda davacının asli görevi gereği çalıştığı Adapazarı Merkez İşletme müdürlüğü Adapazarı O. Bölge Müdürlüğüne bağlı olup, görev alanı içerisinde davacının geçici görevle gönderildiği Karasu, Geyve, Hendek, Akyazı gibi O. İşletme Müdürlükleri de yer almaktadır. Davacı aynı görev bölgesi içerisine giren Adapazarı’ nda asli görev yeri olarak çalışmış, geçici görevle Geyve, Hendek, Akyazı, Karasu gibi ilçelerde görevlendirilmiştir.
Kanunda görevin memuriyet mahalli dışında olmasının yanı sıra belirli bir görev bölgesi içinde yürütülmesi gerektiği düzenlenmiştir. Belli bir görev bölgesiyle amaçlanan merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırıdır. Bölge sınırı, bir ili kapsayabileceği gibi birden fazla ili ve ilçeyi içine alabilir.
Davacı işçimiz Adapazarı O. Bölge Müdürlüğü Merkez O. İşletme Müdürlüğü’nde çalışırken geçici görevlendirmelerle Karasu, Geyve, Hendek, Akyazı gibi ilçelerde geçici görevlerle çalıştığına göre yukarı da belirtilen açıklamalar karşısında memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi içinde çalıştığı ve bu nedenle davalı işverenlikçe Harcırah Kanunu 49. madde gereğince yurt içi gündeliklerinin 1/3 ii oranında seyyar görev tazminatı ödenmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen açıklamalara göre mahkemece davanın reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9.HD. 2008/43841 E. 2010/36778 K. 09.12.2010

…Somut olayda TİS’de yatılı görevle işyeri dışına gönderilenler için uygulanacak harcırah konusunda işyeri Yönetmeliğine atıf yapılmıştır. Yönetmelik hükmünden ise işyerinde çalışmakta olan bir işçinin işin icabına ve ihtiyaca göre geçici görevle belediye sınırları dışından görevlendirmesi durumunda harcırahtan yararlanabileceği anlaşılmaktadır. Davalı işyerinin Ankara ve Diyarbakır dışında bir başka bir yerde teşkilatı veya şubesi yoktur. E.’den aldığı iş için davacıyı doğrudan bu işle çalıştırmak için ilk defa işe almış ve bu işte geçici işçi olarak 2005 yılından itibaren davacıyı çalıştırmıştır. 2007 yılında daimi kadroya geçen işçileri santrallerden alınan işler bitince işten çıkarılmak yerine Diyarbakır’daki İşletme Müdürlüğü bünyesine “Göç Harcırahları” ödenerek burada çalıştırılmaya devam edilmişlerdir. Fiili olarak aslında davacılar hep davalının E’den aldığı santrallerdeki işlerde çalıştırılmış işe de bu sebeple alınmışlardır. Bu durumda işin icabına veya ihtiyaca göre bir yerden belediye sınırları dışında bir başka yere görevlendirme söz konusu değildir. Mahkemece harcırah ödenmesi uygulamasının amacına uygun düşmeyen bir yorumla davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Dosya arasına emsal nitelikli olarak sunulan ve işyerinde memur statüsünde çalışanlar için yapılan görevlendirmeler nedeniyle harcırah ödemesi yapılacağına dair kararlar açısından bu davacıların statü hukukundan doğan haklarının bulunduğu statü hukukunun işçiler için söz konusu olmayacağı tartışma dışıdır
Öte yandan davacı işçilerin iş sözleşmelerindeki koşullarda yapılan esaslı değişikliklere karşı her zaman 4857 sayılı İş Kanunumun 22. maddesindeki iş hukukundan doğan kullanabilecekleri hakları da mevcut olduğu da açıktır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre harcırah isteğinin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozma sebebidir.
22.HD. 2013/13274 E. 2013/14204 K. 13.06.2013

…Davacı davalı idareye bağlı A. İl Çevre Müdürlüğünde şoför olarak çalıştığını, iş yerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, kurum müfettişlerinin şoförlere seyyar görev tazminatı yerine geçici görev yolluğu ödenmesi gerektiğini belirterek hesaplanan fazla tutarın kuruma ödendiğini, işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan ödemenin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı idare, yapılan teftiş sırasında A. Çevre İl Müdürlüğünün 2008 yılı içinde vize edilen seyyar görev tazminatı cetvellerinde şoför Unvanlı personele yer verildiği halde davacıya seyyar görev tazminatı yerine yurtiçi geçici görev yolluğu ödendiğini, bu ödemenin yersiz olduğunu ve geri istendiğini yapılan işlemlerde bir hatanın olmadığını beyan ederek açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının şoför olması, yapılan tek taraflı vize cetveli işlemi öncesinde taraflar arası kararlaştırılan TİS özel hükmü ile açıkça şoför olarak çalışan işçilerin asli görevinin merkeze bağlı olarak gezici nitelikte yerine getirmeyen ve sınırlarını Belediye sınırı olarak fiilen yerine getiren işçiler olarak belirlemesi hükmünün görmezden gelinemeyeceği belediye sınırları dışındaki çalışmaları sebebiyle geçici görev yolluğu ödenmesi gerekirken seyyar görev tazminatı ödenmesi gerektiğinden bahisle iadesinin talep edildiği, iade talebinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden davacının A. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü işyerinde şoför olarak, iş sözleşmesi ile 19.06.1989 tarihinde işe başladığı, sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden yararlandığı, davalı bakanlık müfettişince yapılan denetim sonucunda, müdürlükte görevli şoförlerin seyyar görev tazminatı verilmesi gerekirken geçici görev yolluğu ödemesi yapılması nedeniyle fazla ödenen tutarın faizi ile 1.796,73 TL’nin davacıdan tahsil edildiği anlaşılmıştır. Toplu İş Sözleşmesi’nin 37/a. bendinde asli görevleri gereği memuriyet halli dışında ve belirli görev bölgesi içinde fiilen gezici olarak görev yapanlara Maliye Bakanlığınca vize edilen cetveller esas alınarak Seyyar Görev Tazminatı bölge dışında ise genel hükümlere göre gündelik ödeneceği belirtilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi 37/b. bendinde ise asli görevi gezici nitelikte olmayan fiili görevlerini işyeri merkezinde ifa eden mevsimlik ve daimi statüye ait işçilere bulunduğu belediye dışına geçici görevlendirilmeleri halinde geçici görev yolluğu ödeneceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı şoför olarak asli görevi gereği memuriyet mahalli dışında ancak görev bölgesi içinde fiilen gezici görevli çalıştığından davacı hakkında Toplu İş Sözleşmesi 37/a. maddesinde seyyar görev tazminatı ödenmesi gerekirken, davacının yaptığı işin niteliğine bakılmasızın yer bakımından yapılan sınırlamalara dayalı olarak yorum yapan bilirkişi görüşüne göre davacı hakkında asli görevi gezici nitelikte olmayanlara uygulanan geçici görev yolluğunun verilmesi şeklindeki mahkeme kabulü hatalı olup, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
22.HD. 2012/29936 E. 2013/28079 K. 05.12.2013

…Somut uyuşmazlıkta asıl dava yönünden görev yeri dışında ancak bölge içinde görevlendirilen davacıya Harcırah Kanununun 49. Maddesine göre seyyar görev tazminatı mı, yoksa 39. Maddeye göre tam gündelik harcırah mı ödeneceği noktasında toplanmaktadır. Davalı işveren tarafından davacıya görevlendirilen her gün için seyyar görev tazminatı ödendiği uyuşmazlık dışıdır. Ancak davacı işçi kendisine tam gündelik harcırah ödenmesi gerektiğini iddia etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin Harcırah Kanunu’nun 3 ve 39. Maddeleri uyarınca görevlendirilen her gün için tam gündelik alması gerektiği belirtilmiş ve hesaplanan fark alacak hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü ile ilgili normatif hükümler incelenmesi gerekmektedir. Harcırah Kanunu’nun 39. Maddesine göre “Resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilmez. Geçici bir görevle memuriyet mahalli dışındaki bir yere gönderilenlerden, buralarda ve yolda öğle (saat 13.00) ve akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 oranında ve geceyi de geçirenlere tam gündelik verilir”. Aynı Kanunu’nun 49. Maddesine göre ise “Asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (Merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sının, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve (Aşağıda unvanları sayılanlar hariç) yol masrafı ödenmez. Bunlardan, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere; bu Bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/kadro derecelerine göre müstahak oldukları yurtiçi gündeliklerinin üçte biri günlük tazminat olarak verilir”.
Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalan Toplu İş Sözleşmesinin 37. Maddesinde seyyar görev tazminatı başlığı altında açıkça “Asli görevleri gereği memuriyeti mahalli dışında ve belirli bir görev belgesi (Merkez veya İl kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapanlara Maliye Bakanlığınca vize edilen cetveller esas alınarak Seyyar Görev Tazminatı, bölge dışında ise genel hükümlere göre gündelik verilir” kuralına yer verilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı işçinin bölge sınırları içinde ancak asıl görev yeri dışında fiilen gezici olarak görev yaptığı ve bu görev gereği her gün için seyyar görev tazminatının kendisine ödendiği sabittir. Bu ödeme Harcırah Kanunu’nun 49 ve Toplu İş Sözleşmesinin 37. Maddesine göre yerindedir. Davacının tam gündelik harcırah alabilmesi için bölge dışında görevlendirilmesi gerekirdi. Davacının bölge sınırları dışına çıkarıldığı iddia edilmediğinden, Harcırah Kanunu’nun 39. Maddesi uyarınca gündelik harcırah alacağına hak kazanması olanağı yoktur. Asıl dava yönünden fark harcırah alacağının reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
9.HD. 2010/19376 E. 2010/38748 K. 20.12.2010

…Uyuşmazlığa konu olan seyyar görev tazminatının normatif dayanakları, davacının üyesi bulunduğu sendika ile davalının imzaladığı Toplu îş Sözleşmesinin 35, Toplu İş Sözleşmesinin yollama yaptığı 6245 sayılı 1 larcırah Kaıuınu’nun 3 ve 49 maddeleri ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun geçici 2. Maddeleridir.
Yürürlük Toplu İş Sözleşmesinin 35. Maddesinde “İşçilerin yurt içi ve yurt dışı harcırahları konusunda Harcırah kanunun uygulanacağı, görev unvanları Maliye Bakanlığı’na seyyar görevli olarak vize ettirilen işçilere uygulamanın yapıldığı her yıla ait Bütçe Kanunu hükümleri uyarınca seyyar görev tazminatı ödeneceği” belirtilmiştir. Seyyar görev tazminatının miktarı ve kapsamı ise 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 49. Maddesinde açıklanmıştır. Buna göre “Asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (Merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve (Aşağıda unvanları sayılanlar hariç) yol masrafı ödenmez. Bunlardan, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere; bu Bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/ kadro derecelerine göre müstahak oldukları yurtiçi gündeliklerinin üçte biri günlük tazminat olarak veri lir. Takip memuru, gezic i sağlık memuru, ebe, orman muhafaza memuru, koruyucu, koruma memuru, posta dağıtıcısı, hat bakıcısı, tahsildar, gezici başöğretmen ve görev niteliklerinin bunlara benzerliği Maliye Bakanlığınca onaylanacak diğer memur ve hizmetlilerin yol masrafları mutat taşıt araçlarına fiilen ödedikleri miktarlar üzerinden karşılanır”. Görüldüğü gibi seyyar görev tazminatının ödenmesi için kanuna göre öncelikle çalışanın görevinin memuriyet mahalli dışında geçmesi ve sayılan görevliler dışında fiilen görev yaptıkları günler için cetvelin vize edilmesi ve Maliye Bakanlığı tarafından onaylanması gerekir. Toplu İş Sözleşmesinde de açıkça seyyar görev tazminatı ödenmesi için işçilere yapılan uygulamanın Bütçe Kanunu uyarınca vize ettirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Memuriyet mahalli kavramına ise Harcırah Kanunu’nun 3. Maddesinde değinilmiştir. Buna göre “Memuriyet mahalli. Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya kuramlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerler” olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan 5216 sayılı kanunun geçici 2. Maddesinde “İstanbul ve Kocaeli dışında büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülkî sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan ikimilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu ikimilyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturacağı” açıklanmıştır.
Davalıya ait davacının çalıştığı T. Tescil Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü, Ankara Büyükşehir Belediye sınırları içinde kalmaktadır. Davacının seyyar olarak görevlendirildiğini iddia ettiği Yenikcnt Beldesi Sincan ilçesine 7, Ankara il merkezine ise 35 km uzaklıktadır. Bu beldenin 5216 sayılı yasanın geçici 2. Maddesi dikkate alındığında Büyükşehir Belediye sınırları içinde kaldığı kaçınılmazdır. Davacının seyyar olarak görevlendirildiği yerler memuriyet mahalli içinde kalmaktadır. Seyyar görev tazminatı ödenmesinin yasal şartları oluşmamıştır. Kaldı ki davacının çalıştığı birimde, seyyar görev tazminatı ödenmesi için Bakanlık tarafından vize ettirilen işçi de bulunmamaktadır.
Davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
9.HD. 2011/21247 E. 2012/16736 K. 14.05.2012

…Dosya içeriğinden davacının A. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü işyerinde şoför olarak, iş sözleşmesi ile 15.08.2003 tarihinde işe başladığı, sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden yararlandığı, davalı bakanlık müfettişince yapılan denetim sonucunda, müdürlükte görevli şoförlerin seyyar görev tazminatı verilmesi gerekirken geçici görev yolluğu ödemesi yapılması nedeniyle fazla ödenen tutarın faizi ile 1681,23 TL’nin davacıdan tahsil edildiği anlaşılmıştır. Toplu İş Sözleşmesi’nin 37/a. bendinde asli görevleri gereği memuriyet halli dışında ve belirli görev bölgesi içinde fiilen gezici olarak görev yapanlara Maliye Bakanlığınca vize edilen cetveller esas alınarak Seyyar Görev Tazminatı bölge dışında ise genel hükümlere göre gündelik ödeneceği belirtilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi 37/b. bendinde ise asli görevi gezici nitelikte olmayan fiili görevlerini işyeri merkezinde ifa eden mevsimlik ve daimi statüye ait işçilere bulunduğu belediye dışına geçici görevlendirilmeleri halinde geçici görev yolluğu ödeneceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı şoför olarak asli görevi gereği memuriyet mahalli dışında ancak görev bölgesi içinde fiilen gezici görevli çalıştığından davacının geçici görev yolluğundan yararlanması mümkün olmayıp davacı hakkında Toplu İş Sözleşmesi 37/a. maddesinde seyyar görev tazminatı ödenmesi gerekirken, davacının yaptığı işin niteliğine bakılmaksızın yer bakımından yapılan sınırlamalara dayalı olarak yorum yapan bilirkişi görüşüne göre davacı hakkında asli görevi gezici nitelikte olmayanlara uygulanan geçici görev yolluğunun verilmesi şeklindeki mahkeme kabulü hatalı olup, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
22.HD. 2012/29935 E. 2013/28078 K. 05.12.2013

…Dosyada bulunan 3. dönem TİS’nin 116. maddesinde sözleşmenin yürürlük tarihinin 01.03.2011-28.02.2013 tarihi olarak belirtildiği, 26/2-e. maddesinde ise “Tayin edildikleri pozisyon dışında bir pozisyon görevinde çalıştırılan işçilerin, tayin edildikleri pozisyonlara nazaran, aynı hizmet bölümü içinde eş veya daha yüksek dereceli pozisyonda çalıştırılmaları halinde, çalıştıkları günlere münhasır olmak üzere gündeliğinden ayrı olarak 01.03.2011 tarihinden itibaren 10 kuruş ödenmeye devam edilir. Bu ödeme, toplu iş sözleşmesinin ikinci yılının birinci ve ikinci altı aylarında ücret zammı oranında artırılarak ödenir. Ayrıca işçi lehine olan primler ödenir. Bu işçilere araziye çıkmaları halinde 6245 sayılı Kanun’da belirtilen esaslar dahilinde hak kazanacağı seyyar görev tazminatı da ödenir”, hükmü bulunmaktadır. Sözkonusu TİS’nin Yolluk ve Seyyar Görev Tazminatı başlığı altındaki 50. maddesinde ise, “Yolluk ve Seyyar Görev Tazminatı konusunda. Harcırah Kanunu, Bütçe Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılır. Toplu İş Sözleşmesi’nc göre belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve fiilen çalıştıkları pozisyonları seyyar görevli olarak vize edilmiş olan işçilere mevzuat çerçevesinde Seyyar Görev tazminatı ödenir”, hükmü yer almaktadır.
6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun seyyar olarak vazife gören memur ve hizmetliler başlığı altındaki 49. maddesinde “ -asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (Merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve (Aşağıda unvanları sayılanlar hariç) yol masrafı ödenmez.-Bunlardan, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere; bu Bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/kadro derecelerine göre müstehak oldukları yurtiçi gündeliklerinin üçte biri günlük tazminat olarak verilir.-Takip memuru, gezici sağlık memuru, ebe, orman muhafaza memuru, koruyucu, koruma memuru, posta dağıtıcısı, hat bakıcısı, tahsildar, gezici başöğretmen ve görev niteliklerinin bunlara benzerliği Maliye Bakanlığınca onaylanacak diğer memur ve hizmetlilerin yol masrafları mutat taşıl araçlarına fiilen ödedikleri miktarlar üzerinden karşılanır’’ hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının talebi, belirli bir döneme ilişkin alacak isteğine ilişkin olmakla birlikte TİS’den kaynaklanan bu alacak için aynı zamanda ileriye yönelik bir tespiti de içerdiğinden kararın kesinliğinden sözedilemez. Mahkemece kararın kesinliğinden sözedilmesi hatalıdır.
Öte yandan, TİSmin 26/e. ve 50. maddelerinde seyyar görev tazminatı konusunda Harcırah Kanunu hükümleri uygulanacağı belirtildiğine göre Harcırah Kanunumun «Seyyar Olarak Vazife Gören Memur ve Hizmetliler» başlığını taşıyan 49. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
22.HD. 2013/10119 E. 2013/11730 K. 21.05.2013