Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Kıdem Tazminatının Miktarı Nasıl Belirlenir?

Kıdem Tazminatının Miktarı Nasıl Belirlenir?

İşçinin kıdeminin her yılı için, son aldığı brüt ve giydirilmiş 30 gün­lük ücret ödenecektir. Yıldan artan süreler (aylar ve günler) için de aynı oranda ödeme yapılır (İK. md. 14/1). Kanun’da ki 30 günlük ücret tutarı, bireysel veya toplu iş sözleşmesi ile arttırılabilir (İK. md. 14/12). Bu hü­küm uyarınca kıdem tazminatının, işçinin örneğin 40 günlük ücreti üze­rinden ödeneceği kararlaştırılabilir.

İş Kanunu’ nun 14. Maddesinin 13. Fıkrası mutlak emredici nitelikte olduğundan, tavanının üstünde bir ödemeyi öngören sözleşme hükmü batıldır. Kamuda, batıl olan hükme rağmen ödemede bulunan yetkili, kendi mevzuatına göre sorumlu tutu­lur. İşçinin, tavan aşılarak ödenen miktarı, sebepsiz iktisap kuralına göre işverene iade yükümü vardır. Tavanı aşan miktarın gelir vergisinden muafiyeti de söz konusu olamaz. Basın İş Kanunu’nda tavan sınırlama­sı yoktur. Deniz İş Kanunu’nda ise İş Kanunu’na paralel esaslar yer al­makta ve tavan uygulanmaktadır.

Tavan veya kıdem tazminatının üst sınırı, 657 sayılı Devlet Memur­ları Kanunu’na tabi en yüksek dereceli devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarı’nm bir yıl için alacağı emekli ikramiyesi miktarı kadardır.

T.C. Emekli Sandığı Kanununa Tabi Olarak Geçen Çalışma Süresine İlişkin Kıdem Tazminatı Miktarı

1475 sayılı Kanunun 14. Maddesinin 6. Fıkrasına göre aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerin­den en son kamu işvereninden kıdem tazminatını almaya hak kazanan işçinin, bu hizmet sürelerinden T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi ola­rak geçen hizmet süreleri için kıdem tazminatının miktarını, özel bir tavan öngörmek suretiyle sınırlandırmıştır. Buna göre, “… bu tazmina­tın, T.C. Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ait kısmı için ödenecek miktar, yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihin­de T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlükteki hükümlerine göre emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz”. Bu sınırla­yıcı hükmün, T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak memurluk sta­tüsünde geçen hizmet süresi bakımından söz konusu olduğu açıktır. Nitekim Yargıtay bir kararında T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi ol­makla beraber işçilikte geçirilen hizmet süresinin, işçilikte geçen diğer çalışmalarla birlikte değerlendirilerek kıdem tazminatının hesabında son ücret üzerinden dikkate alınması gerektiğine işaret etmektedir Yüksek mahkeme bir başka kararında ise memur statüsünde geçen süre için kı­dem tazminatı hesabının, İş K. Md 14/6 fıkrası uyarınca yapılması gere­kirken işçilikte geçmiş gibi son ücret üzerinden hesaplanmasının yanlış olduğunu belirtmek suretiyle 6. Fıkra hükmünün memurluk statüsünde geçen süreye münhasır olduğunu ifade etmiş olmaktadır. Bu nedenle sözleşmelerle, T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak memurlukta geçen hizmet süresinin kıdem tazminatında son ücret üzerinden hesap edileceği kararlaştırılamaz. Dolayısıyla en son kamu işvereni, kıdem tazminatına hak kazanan işçinin memurlukta ve işçilikte geçirdiği süre­leri kıdem tazminatı bakımında ayrı ayrı değerlendirip, memurlukta geçen süre için kıdem tazminatını 6. Fıkra hükümlerine göre; işçilikte geçen süreleri ise en son ücrete göre hesap edip tazminatı ödemelidir.