Evlenmenin Butlanı Davası Nedir? Nasıl Açılır?
Evlilik bağını sona erdiren nedenlerden biridir. Boşanma davalarında, davanın sebebi genellikle evlenme tarihinden sonra ortaya çıktığı halde, butlan davasının sebebi evlenme tarihinden öncesine dayanır.
Batıl olduğu belirlenerek mahkemece butlanına karar verilen evlilik, Aile Mahkemesi hakiminin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur. (T. M. K. md. 156)
Evliliğin yokluğu, evlenmenin butlanından farklıdır. Evlenme iradesinin bizzat açıklanmamış olması, aynı cinsiyette olan insanların evlenmesi, yetkili evlendirme memuru huzurunda evlenme iradelerinin açıklanmaması gibi durumlarda « yok hükmündeki evlilik» söz konusudur. Burada evlilik başmdan itibaren hiç doğmamıştır. Yokluğun tesbiti de her zaman dava ile istenebilir.
Butlan davaları:
Mutlak butlan, nisbi butlan davası olarak ikiye ayrılır. Her iki davanın koşulları tarafları dava açma süreleri farklılık gösterir.
MUTLAK BUTLAN DAVALARI
Dava Açma Sebepleri
Yasada sınırlı olarak sayılmıştır, (m.d. 145)
Bunlar:
- Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
- Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
- Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akü hastalığı bulunması,
- Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunmasıdır.
Akıl hastalığı türlerinden bazıları (Örneğin epilepsi – sara -) evlenmeye engel oluşturmadığından «evlenmeye engel olacak derecede » akıl hastalığı bulunması mutlak butlan nedeni olarak sayılmıştır.
Evlenme Engelleri Bölümünde Bu Nedenle :
Akıl hastalarının, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemeyecekleri hükmüne yer verilmiştir (md. 133)
Mutlak butlan nedenlerinden birini oluşturan «yakın hısımlık » halleri T. M. K. md. 129 da açıklanmıştır.
Buna göre:
1) Üstsoy ile altsoy arasında (anne, baba, büyükbaba, büyükanne, çocuklar, torunlar……. ), kardeşler arasında, amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
- Kayın hısımlığı (Sihri Hısımlık) meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu ve eşi arasındaki hısımlılıktır.
- Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasındaki hısımlıktır.
EVLENME SIRASINDA EVLİ BULUNMA
Evli olan bir kimse, bu evliliği hukuken sona ermedikçe yeniden evlenemez. İlgilinin, Önceki evliliğinin sona erdiğini ispat etmesi gerekir, (md. 130) Önceki evlilik boşanma veya evlenmenin butlanı nedenlerinden biriyle sona ermişse, buna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının ölümle sona ermişse, nüfus kayıt örneğinin evlenme başvurusu sırasında evlendirme memurluğuna verilmesi zorunludur, (md. 136/1) Gaiplik halinde ise; Gaiplik kararının yanında, evliliğin feshine dair kararın da sunulması gerekir, (md. 131) Aksi halde evlenme başvurusu reddolunur. (md. 137)
Ancak bütün bu kurallara rağmen evli olan bir kimse ilk evliliğinin nüfusa geç yazılması, yazılmaması veya sahte kayıt gibi nedenler sonucu ikinci kez evlenmiş bulunabilir. İşte bu durumda ikinci evlilik batıl olup mutlak butlan nedeniyle evlenmenin iptaline mahkemece karar verilir. Karardan önce ilk evlilik sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyi niyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemez, (md. 147/3)
AYIRT ETME GÜCÜNDEN SÜREKLİ YOKSUN BULUNMA
Eşlerden biri, evlenme sırasında « sürekli bir sebeple » ayırt etme gücünden yoksun bulunuyorsa evliliğin mutlak butlanını Cumhuriyet Savcısı ve her ilgili, mahkemeden isteyebilir. Ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde ise, mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan eş isteyebilir, (md. 147/2)
AKIL HASTALIĞI
Mutlak butlan nedenini oluşturan akıl hastalığı: «Evlenmeye engel olacak derecede bulunan» akıl hastalığıdır. Tıbbi terminolojide akıl hastalığı olarak adlandırılan bazı rahatsızlık türlerinin (epilepsi v. b.) evlenmeye engel oluşturmaması nedeniyle yasamızda bu ifadeye yer verilmiştir. Sağlık kurulu raporuyla, ilgili eşin evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğunun belirlenmesi durumunda mutlak butlan davasını Cumhuriyet Savası re’sen açabileceği gibi, ilgilisi de açabilecektir.
Akıl hastası eşin iyileşmesi halinde ise bu davayı sadece akıl hastalığı iyileşen eş açabilecektir, (md. 147/2)
YAKIN HISIMLIK
Aralarında evlenme yasağı bulunan hısımlar T. M. K. m. 129’da gösterilmiştir. Bu kişiler arasında bir evlilik gerçekleşmişse mutlak butlan davasını Cumhuriyet Savcısı ve her ilgili açabilecektir.
Evlenme ile eşlerden biri ile diğerinin kan hısımları arasında oluşan kaym hısımlığı, evlilik sona erdikten sonra da devam eder. Eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu ve altsoyu arasında gerçekleşen evlilik de mutlak butlan nedenini oluşturur.
Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında bulunan evlenme yasağına rağmen evlilik gerçekleşmişse; evlatlık ilişkisi devam edecek ancak evlenme batıl olacak, mutlak butlan kararına kadar geçerli bir evliliğin tüm sonuçlarını doğurmaya devam edecektir.
NİSBİ BUTLAN DAVALARI
Eşlerin açabileceği nisbi butlan dava sebepleri ile, yasal temsilcilerin açabileceği dava sebepleri farklıdır.
EŞLER YÖNÜNDEN
Nisbi butlan davasını eşlerin hangi hallerde açabilecekleri T. M. K. md. 148 -151 arasında gösterilmiştir. Bunlar:
- Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk: Evlenme sırasında «geçici bir sebeple» ayırt etme gücünden yoksun olan eş (sarhoşluk, uyuşturucu etkisinde bulunma vb.) evlenmenin iptalini dava edebilir, (md. 148)
- Yanılma: Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği halde yamlarak evlenmeye razı olmuş veya eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse (md. 149)
Şahısta yanılma halinin gerçekleşmiş olması halinde yanılan eş, bunun evlilik üzerindeki etkisine bakmaksızın nisbi butlan davasını açabilir.
Vasıfta yanılma halinde ise (Örneğin eşinde sara hastalığı, sürekli ağız kokusunun bulunması, vb.) nisbi butlana karar verilebilmesi için: Sadece vasıfta yanılma halinin kanıtlanması yetmeyecek ayrıca bu durumun birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli olduğunun da kanıtlanması gerekecektir.
3) Aldatma: Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından evlenmeye razı edilen (md. 150/1) veya davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse (md. 150/2) bu durumda da nisbi butlan sebebi oluşur. Evlilik birliğinin çekilmez hale gelmiş olup olmamasının bu maddeye dayalı dava için bir önemi yoktur. Hastalığın, davacı veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturduğunun (örneğin AİDS, frengi v. b.) uzman raporuyla kanıtlanması gerekir.
4) Korkutma: Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş evlenmenin iptalini isteyebilir, (md. 151)
Mala yönelik korkutma nisbi butlan nedenini oluşturmaz. Korkutma ile evlenme arasında nedensellik bağının gerçekleşmiş olması da zorunludur.
YASAL TEMSİLCİNİN NİSBİ BUTLAN DAVASI AÇMASI
Küçük veya kısıtlı yasal temsilcisinin izni olmadan evlenemez. (md. 126,127) Evlenme başvurusu sırasında yasal temsUcinin imzası onaylanmış yazılı izin belgesinin evlendirme memurluğuna verilmesi zorunludur, (md. 136) Bu izin alınmadan evlenme gerçekleşmişse ; izni alınmayan yasal temsilci evlenmenin iptalini isteyebilir. Ancak; bu suretle evlenen kimse dava sonuçlanmadan önce on sekiz yaşını doldurmak suretiyle ergin olur, kısıtlı olmaktan çıkar veya kadın gebe kalırsa evlenmenin iptaline karar verilemez, (md. 153)
BUTLANI GEREKTİRMEYEN SEBEPLER
BEKLEME SÜRESİNE UYMAMA
Evliliğin sona ermesinden başlayarak kadın, üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla bu süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe kalmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbirleriyle evlenmek istemeleri halinde mahkeme bu süreyi kaldırır, (md. 132)
Bu süre kuralına uyulmadan evlenmenin gerçekleşmesi butlanı gerektirmez, (md. 154)
ŞEKİL KURALLARINA UYMAMA
Evlenme, evlendirmeye yetkili memur önünde yapılmış ise; diğer şekil kurallarına uyulmaması halinde de yine evlenmenin butlanına karar verilemez, (md. 155)
DAVANIN TARAFLARI, SÜRELER
Mutlak butlan davasını Cumhuriyet Savası re’sen açacağı gibi her ilgili de açabilir. Bu davaların kamu düzeniyle ilgili bulunmaları nedeniyle mutlak butlan nedeni öğrenildiğinde Cumhuriyet Savcısı dava açmakla yükümlüdür, (md. 146) Dava hakkının sınırlandığı ve ortadan kalktığı durumlar T. M. K. md. 147’de açıklanmıştır.
Mutlak butlan davasını eşlerden biri, eşlerin yasal temsilcileri, eşlerin yasal mirasçıları da açabilir.
Mutlak butlan davasını açma süreye bağlı değildir. Her zaman açılabilir.
Nisbi butlan davasını ise Cumhuriyet Savcıları açamaz. Bu davayı eşler, evlenme sırasında izni alınmayan yasal temsilciler (md. 153) açabilir. Nisbi butlan davası açma hakkı, eşlerin ölümü halinde mirasçılarına geçmez. Ancak dava açıldıktan sonra eşin ölmesi halinde mirasçılar davaya devam edebilirler. (Md. 159)
BUTLAN KARARININ SONUÇLARI
Butlan nedenlerinden birinin bulunması, evliliği kendiliğinden sona erdirmez. Nisbi veya mutlak butlan halinde evlilik hakimin butlan kararının kesinleşmesine kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur. (Md. 156)
Butlan kararı verilen bir evlilikten doğan çocuklar, ana ve baba iyiniyetli olmasalar büe evlilik içinde doğmuş sayılırlar. Bu çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. (Md. 157)
Butlan kararı sonucu, evlenirken iyiniyetli bulunan eş, bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur. Eşler arasındaki tazminat, nafaka, mal rejiminin tasfiyesi ve soyadı hakkında, boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. (Md. 158)
Dava sonucunda iyi niyetli olmadığı anlaşılan eş, yasal mirasçı olamaz, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder. (Md. 159)
Evlenmenin butlanı davalarında yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. (Md. 160)